4 Eylül 2008 Perşembe

Monster's Ball ya da Yaşasın Halkların Tensel Uyumu

Halle Berry'e oscar kazandıran 2001 yapımı film.Mevzu kısaca şöyle; Hank (Billy Bob Thornton), Buck( Peter Boyle) ve Sonny( Heath Ledger)aynı evde yaşayan baba, dede ve oğuldur. Ortak noktaları gardiyan olmalarıdır. Buck tekaüt bir gardiyan olup evde akşama kadar pineklemekle beraber ağzı bozukluğundan, patavatsızlığından ve ırkçılığından birşey kaybetmemiştir. Hank babasının az biraz genç halidir ve aynı yolda ilerlemektedir. Garibim Sonny ise duyarlı ve incelikli olmakla beraber, amerikalının favori deyişiyle, bir kaybedendir. Kocası idam mahkumu olan Leticia, tombalak oğlunu yalnız büyütmek zorunda kalmış, fukara ama oldukça güzel bir zenci(afro-american desem de beni faşist sanmasalar mı acaba) hanımdır.
Leticia'nın kocasının idamında Hank ve Sonny görev alır. Babasının hor görmelerine dayanamayan Sonny canına kıyar. Bir gece Leticia'nın tombalak oğlu geçirdiği kaza sonucu ölür. Hastanede Leticia'nın yanında Hank vardır. Onu evine götürür, teselli falan derken filmin en
güzel sahneleri başlar. Hakikaten güzel sahneler. Aralarında dayanılmaz bir tutku doğar. O kadar ki, Hank, sevgilisine yamuk yaptı diye aç kalmış encik bakışlarına aldırmadan babasını huzurevine kapatır.

Filmin canalıcı sorusu da işte bu noktada sorulmuştur ve en baba film eleştirmenleri dahi cevabı bulamadıkları için bunu senaryo kurgusundaki bir zayıflık/tutarsızlık olarak kabul etmişlerdir. BİR IRKÇI İLE BİR ZENCİYİ BÖYLESİNE BAĞLAYAN ŞEY NEYDİ?

Cevabı "aşk", "tutku" veya "gönül gözünün açılması" şeklinde verenler cevaplarından o kadar emindiler ki cevaplarının sağlaması yapılırken kusuru cevapta değil de soruda buldular. Oysa aşkta sosyal uyum, tutkuda ise menfaat değişken dozajlarda mevcuttur. Sosyal ve kişisel olarak yolları kesişmeyen iki kişiyi böyle bağlayan sihir tensel uyum olsa gerekti.

TENSEL UYUM MEVZUSU

Bilimsel tanımını şöyle vermiş viki hazretleri: "Dokunmayı karşı koyulamaz hale getiren feromonlar gibi hormonal, bilinçaltı süreçler gibi psikolojik ve tarafların birbirlerinin cinsel anlayışına hitap eden öğelere sahip olması durumu gibi sosyal çerçevelerde iki kişi arasında meydana gelen olumlu ve çekici etkileşimlere “ten uyumu” denir."

Peki bu tensel uyum denen mefhumun hangi yönü onu aşka üstün kılar?

Hemen taramaya devam ediyoruz ve Dilek Önder adlı bir hanımın "ten uyumunun fasaryadan ibaret olduğu, sadakatsiz eşlerin uydurma mazereti olduğu ve asıl önemli olanın sevgi ve saygı olduğu" içerikli yazısıyla karşılaşıyoruz.. Bu yazıya getirilen okur yorumu ise tam da aradığımız cevaba denk geliyor. Diyor ki okur hanım kız: " ...hatta onu maço görünümü altında bi ana kuzusu görmeme rağmen,,asla bu karakter gibi biriyle olamam düşünceme rağmen,,ve son telde söylediklerine rağmen,bu kadar şeyi içimde taşırken hala ona ten çekimi hissetmek asabımı bozuyor açıkçası,ben sabah kalktığımda sanki onun bana dokunduğunu hissediyorum,,acaip bi duygu,,ve benim gibi birinin bunları yazması da enteresan"

Bu hanım kızın yazdıkları ve ahbaplarımızdan dinlediğimizle aynı noktaya varıyoruz..
TENSEL UYUM, KARŞI CİNSE YÖNELİK EN PRİMİTİF BEKLENTİLERİMİZİN KARŞILANMASIYLA OLUŞAN CENNETTE OLMA HALİDİR.TENSEL UYUM, HOMO-SAPİENSİN HOMO-ECONOMİCUSA ÇALIMIDIR..